8 Mayıs 2010 Cumartesi

Anneler Günü'ne dair bir iki şey...

Yaşı ilerledikçe duygusallaşıyor insan derler ya aslında ben katılaşıyorum. Eskiden yerli yersiz daha çok ağlardım. Hala öyleyim, hala komedi filmlerinde dahi ağlıyorum ama yine de eskisi kadar değil. Hayır demeyi öğreniyorum. Gerektiğinde "kötü" olabilmeyi. Gereksiz özverinin karşı tarafa yük yüklemekten başka işe yaramadığını...

Ama bir istisna var ki annem. Gün geçtikçe daha fazla görüyorum onu, daha fazla anlıyorum, daha çok empati kurabiliyorum kendisi ile. Eskiden onu eleştirdiğim şeylerin ne kadar haksız olduğunu, onun ne kadar güçlü, dirayetli, ne kadar kendiyle barışık olduğunu görüyorum. İşin en komik tarafı ise onu suçladığım şeylerin hepsinin aslında bende olduğunu, onunla hiç ilgili olmadığını görüyorum...

Yaşamımdaki en büyük şansım olan anneme bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Varlığı için, olduğu kişi olduğu için, benim olduğum kişi olmamdaki katkıları için. Yaşam umarım onu benden hiç almaz, hep yanımda olur, en yaşlı halimizde bile şimdiki gibi oturup gazete okuyup, tv'da bir şeylere bakıp, kahve ve likör içip muhabbet edebilir, birlikte vapura, arabaya binebilir, Bebek Kahve'ye gidebiliriz.

Ben aslında kadınlar açısından çok çok şanslıyım. Yaşamımda büyük iz bırakan kadınlar oldu, halen de varlar. Annem gibi dediğim insanlar, annem kadar sevdiğim insanlar... Yaşamımın ilk yıllarının en önemli kişisi büyük babaannem, büyük aşkım anneannem, elbette annem, yaşam boyu sırdaşım teyzem DK, öz teyzem olmayan ama bir o kadar öz teyzem olan SU, emektarımız canımın içi Ayşe Ablam, hangi birini sayayım? Annemin arkadaşlarından bazen bir insanın annesinden görmeyeceği iyilikler gördüm, kendi teyzelerimin sevgisi, arkadaşlarımın başımı yasladığım omuzları bazen öyle değerli, öyle güzel geldi ki...

Yarın anne olan, kadın olan herkesin anneler günü kutlu olsun. Her ne kadar geyik olsa da, ticari boyutu ile hepimizi illet etse de ben özel günleri seviyorum...

Annem, anneciğim herşey için sonsuz teşekkürler... Hakkını ödemek elbette mümkün değil ama umarım biraz olsun seni mutlu etmeye başarabilecek kadar uzun olur yaşamım... Seni seviyorum.

1 yorum:

Makbule Abalı dedi ki...

Yazmayı, okumayı çok sevsem de bir blog'da yazma işinde henüz çok yeniyim. 2010 yılı, Mart ayı ortalarından beri "Uçun Kuşlar" adlı bir bloğum var:"Bilgisayarda yazmayı" bu yaştan sonra "yeni" öğrensem de, "yazmanın" beni ne kadar mutlu ettiğini bir kez daha fark ettim. O yüzden "pes etmiyorum."
Yazınız, yorumunuz bana çok içten geldi;Aramızda çok yaş farkı olmasına rağmen "aynı duyguları" paylaşıyoruz...
"Özel Bir Gün" başlığı altında Anneler Günü'nde ben de bir yazı yazmıştım:Okumak isterseniz; www.ucunkuslar.blogspot.com adresine bir bakın lütfen.Selamlar...