21 Şubat 2008 Perşembe

Adam&Eve

Başlıktaki gibi yazılıyor da; "edımaniv" gibi okunuyor, söylediğimde "hedımani" falan gibi anlayanlar olduğundan bu açıklama ile başlayayım dedim, herkes bilmek zorunda değil. :) Anlamını da söyleyeyim bari, bu bizim balayımızı geçirdiğimiz otel, Adem ile Havva anlamına geliyor. Yani otelin tüm kavramsal yapısı, malum, aşk üzerine. :) Yani biraz ayrımcılık durumu var, çift olmak gerek sanki. Ama bunu umursamayıp yalnız ya da arkadaşlarla da gidilir, sonuçta kime ne? :) Neyse ben konuma döneyim. Balayı meselesi.

Biz evlenmeye karar verdik. Yani vermiştik zaten de sonradan olaylar kontrolden çıktı. Biz tören, teferruat sevmediğimizden ikimiz gidip imza atıp çıkıverecektik. Sonra herhangi bir tarih olmasın, 14 Şubat olsun dedik. Yani CC dedi. Yani fikir onun, "aa süper olur" deyip onaylaması benim oldu. Herneyse, tarih özel ya, öyle şahitsiz olmaz bari ND benim, eşi MD de CC'nin şahidi olsun dedik. E, onlar da geliyor, bu da hayatımızda bir kez olacak bir şey sonuçta, bari özel bir şeyler giyelim de deyince, üstelik herkese de tarihi söyleyince niye yalnız başımıza nikah yaptığımız sorusunun cevabı da iyice bulanıklaştı ama kararımızdan dönmedik. 4 kişi gittik evlendik çıktık. Aslında bu da komik bir hikaye olabilir ama son zamanlarda günlüğe evlilik meselesi dışında pek bir şey yazmaz oldum, kimseyi sıkmak istemiyorum ve zaten herkes de dinledi, o yüzden bu kısmı geçeyim, balayına geleyim diyorum ama her zamanki gibi lafı uzattığımdan bir türlü gelemiyorum... :)

















Odanın resimlerini çekmek aklıma geldiğinde odayı toplamak aklıma gelmediği için özür dileyeyim ama siz onu bunu bırakın, burası süper bir otel. Dargınları barıştırır, problemleri düzeltir, evlilikleri kurtarır yemin ederim. :)

Bir kere otelin girişinde Atrium denilen bir yer var, burası ben diyeyim 20 metre siz deyin 30 metre iç bükey tavanlı, çok çok uzun bir salon. Ortasında bir o kadar uzun bir bar, iki yanında aynı uzunlukta beyaz dev minderler var, tavan ise tam 4 milyon 800 bin adet 5x5 cm'lik aynalar ile kaplanmış. Geceleri burada aynalarla süper ışık oyunları yapıyorlar. O kadar etkileyici ki anlatamam. Bunun dışında restaurantlar, havuz vs. çok güzel, tam Eren Talu stili. Benim aslında çok statik bulduğum bu stil, itiraf edeyim ki burada mükemmel sonuç vermiş. Ama odaları kesinlikle mükemmel. 4 tarafı ayna olan bir odadasınız, umarım çektiğim fotoğraflar bunu yeterince anlatır. Tavanda gizli ışık sistemleri var, özel kumanda ile ışığı istediğin şekle getirebiliyorsunuz. Odada perde yok, sadece balkonun dışındaki panjur var. Yalnız dikkat :) sabah belli bir saatte kendisi açılıyor ve insan şok oluyor. :) Muhtemelen o saat programlanıyordur ama biz uğraşmadık. Odada bir jakuzi, banyoda ise buhar banyolu süper bir duş var. Plazma ekranda da müzik, tv, film seçenekleri bol. Yalnız müzik bize yetersiz geldi. Hele otelin discosu bir felaketti. Zaten disco denilen şeye çok gülerim, sürekli tekno çalınca bir de zevksiz hale geldi, sonuçta balayında hiç dansedemeden döndük. Bu da kötü bir puan bana kalsa. Ama otelin genel konsepti olduğu için sürekli tekno çalıyorlarmış. Bence hata ediyorlar. Otelin mimarisi yanında servisi de süper. Türkiye'de gördüklerimin içinde en iyisi diyebilirim. Hele bize hizmet eden şef garson hayatta gördüğüm en profesyonel insanlardan biriydi, işine katma değer katabilmek budur, helal olsun ona!

Biz çok mutlu bir tatil geçirdik. Ben de çok buldumcuk oldum biliyorum ama evlilik güzel şey, hele de aile olmayı gerçekten hissedebiliyorsan.

Sonuçta; balayı denilen şey için Adam&Eve'den daha uygun bir otel düşünemiyorum. Mutlaka her çiftin bir kez gitmesi gereken bir yer. En azından bağırınca yanan ışıklar için :))

1 yorum:

zeynep dedi ki...

SÜPERMİŞ:)
Bizimkiler korku oteli gibi anlattılar. Demek ki onlar iş için gittikleri, yanlarında sevdikleri olmadığı için anlayamamışlar.
Ben de gideceğimdir. Çok pahalı mı?