11 Nisan 2008 Cuma

Bizim memleketin işlerine akıl sır ermez...

Ya, insanın ağzı açık kalıyor; aptallaşıyor, kelimeler kifayetsiz kalıyor... Aslında başlığa Ohannesburger yazmak istedim ama Penguen dergisine ayıp olur, kopyacı olmayayım...

Trabzon'da "bir hata" sonucu camilerde ezan yerine Zeki Müren şarkıları okunmuş!!! Haber bugünkü Hürriyet'te; aşağıdaki gibi yayınlandı...

Trabzon’da merkezi sistemden öğle ezanı yerine Zeki Müren’in bir şarkısının yayınlanması günün konusu oldu.

Kent merkezinde dün öğle vakti, merkezi sistemden ezan yerine Zeki Müren’in ‘Geçtiğim dikenli aşk yollarında, elimden bir kırık saz geldi geçti” şarkısını duşan vatandaşlar şaşırdı. Bu şarkının ardından başka bir parçanın da bir bölümü çalındı ve yayın yaklaşık 3 dakika sürdü. Daha sonra da öğle ezanı okundu.

Trabzon Müftülüğü yetkilileri, merkezi sistemdeki teknik bir aksaklık sonucu hatanın meydana geldiğini ve kentin bir bölümündeki camilerde çok kısa süre için sanat müziği yayınının dinlendiğini söyledi.

Dünkü haberlerde ise insanın kanını donduracak bir haber vardı; patron sendikaya kayıt olan işçilerini önce işten atmış, mahkeme ile işe geri dönen aynı işçileri hergün işbaşı yaptıklarında bir konteynere kilitlemiş, akşam çıkarmış!!! Haber dünkü Hürriyet'de yine şu şekildeydi:

İşçilere konteyner hapsi


Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde faaliyet gösteren bir fabrikada, sendika üyesi bir grup işçiyle konteynerde tutulduğunu iddia eden işçilerden Ahmet Erden, “Konteynerde tutulmaktan, cep telefonuyla çektiğimiz görüntüleri ve fotoğrafları kamuoyuna taşıyarak kurtulduk” dedi.

Ahmet Erden, sendikalı oldukları için işten atıldıklarını ve daha sonra mahkeme kararıyla iş yerine döndüklerinde iş veren tarafından, sendikasız işçi arkadaşlarıyla görüşmemeleri için her gün konteynerde tutulduklarını öne sürdü.

Sendikalı işçilerin her gün bir araçla duraklardan alındıktan sonra götürüldükleri fabrikadaki üretim tesisleri yerine konteynerde tutulduğunu iddia eden Erden, “İşimizi kaybetmemek ve işverenin bu tutumunun sona ereceği umuduyla konteynerde bekledik. Baktık ki bu işin sonu gelmiyor. Fabrikaya gizlice soktuğumuz cep telefonuyla konteynerden çektiğimiz görüntüleri ve fotoğraflar, üyesi olduğumuz DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası'na gönderdik” diye konuştu.

Fotoğraf ve görüntüleri alan Birleşik Metal-İş Sendikası'nın Çerkezköy Asliye Hukuk Mahkemesi'ne suç duyurusunda bulunduğunu ifade eden Erden, şunları kaydetti: “27 Mart tarihinde fabrikada hakim ve bilirkişiler konteyneri ve depoyu gezerek, tutanak tuttular, ifadelerimizi aldılar. Konteynerde tutulmaktan cep telefonuyla çektiğimiz görüntüleri ve fotoğrafları kamuoyuna taşıyarak kurtulduk.”

Hergün böyle onlarca haber var! Biz nasıl bir ülkeyiz? Nasıl insanlar yaşıyor bu ülkede? Güleyim mi, ağlayayım mı? Ne diyeceğimi artık gerçekten şaşırdım... Kelimeler yetmiyor, dilim tutuluyor, içim acıyor...

Hiç yorum yok: