17 Mayıs 2008 Cumartesi

Kütahya'ya mı üzüleyim yoksa olayın kendisine mi?

Yıllar önce gitmiştim Kütahya'ya. Hatta 12 Eylül ihtilalinin olduğu yıl ve o günlerde. Yani 1980 yılı Eylül'ü. Anneannemin bir arkadaşı yaşıyordu İzmir'de. Okullar açılmadan hemen önce onu ziyarete gitmiştik. Yoksa fuar zamanı mıydı? Bak şimdi tam anımsayamıyorum. Neyse anneannemin arkadaşının eşi de Kütahya'lıydı ve onun ailesini ziyarete gidip oraları gezmiştik. Aklımda kalan bölük pörçük görüntüler içinde genelde dolgun bedenli, çiçekli elbiseler giyen ve çok güleryüzlü kadınlar var bir de şehrin kalesi... Bugün gazetedeki haber o yüzden daha bir acıttı canımı. Kütahya'ya mı yanayım, olayın kendisinden mi dehşete düşeyim? Ne edeyim? Nerelere gideyim? Bugünkü Hürriyet'in 27, sayfasında.

















Yer Kütahya... Dün, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in de katıldığı Kütahya Ticaret Borsası tarafından türlü kişi ve kuruluşların desteğiyle yaptırılan Bölcek İlköğretim Okulu'nun açılış töreni yapılıyordu. Bakan Çelik, kürsüde konuşuyor, "Lafla Atatürkçülük, lafla çağdaşlık olmaz. Çağdaşlık da Atatürkçülük de icraatla olur" diyordu. Bir grup kadın ise Bakan'ı ve açılış törenlerini yüzlerini tamamen kapattıkları ilginç kıyafetleriyle işte böyle izliyordu.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Lafla Atatürkçülük, lafla çağdaşlık olmaz. Çağdaşlık da Atatürkçülük de icraatla olur” dedi.

Hüseyin Çelik, Kütahya Ticaret Borsası tarafından türlü kişi ve kuruluşların desteğiyle yaptırılan Bölcek İlköğretim Okulu'nun açılışında yaptığı konuşmada, bu okulun devlet ve ulus işbirliğinin en güzel örneklerinden biri olduğunu söyledi.

AK Parti iktidarı döneminde okullara 600 bin bilgisayar gönderildiğini, öğrenci kitlesinin yüzde 90'ının internetten yararlandığını belirten Çelik, “Köylerdeki çok sayıda devredışı kalmış okulları bir tarafa bırakırsanız, faal olarak Kütahya'da kullanılan her 3 derslikten biri bizim iktidarımız döneminde yapılmıştır. Bu dersliklerde özel sektörümüzün çok büyük katkısı vardır.
Biz, bir şeyi programa koyarız, parasını ayırır, başlar ve bitiririz. Lafla Atatürkçülük, lafla çağdaşlık olmaz. Çağdaşlık da Atatürkçülük de icraatla olur. Atatürk'ün bize gösterdiği çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine sloganla çıkamayız.”

Kütahya'da, hayırsever vatandaşlar tarafından 44 okulun yaptırıldığını ya da inşaatının sürdüğünü ifade eden Çelik, bu işbirliğinin süreceğini anlattı.

Çelik'e, Kütahya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Altınkaya tarafından Dumlupınar Şehitliği maketi verildi.

Kurdeleyi keserek binanın açılışını yapan Çelik, beraberindekilerle okulu gezdi.

Hürriyet'deki haberde bu giysilerin geleneksel örtüler olduğu ve kadınların amacının türban ya da çarşaf giymek olmadığı yazıyor. Neden bu günlerde olan bu tip şeyler bana çok inanılmaz geliyor? Bunca yıl Türkiye'nin geleneksel giysilerini gördüm hiç böylesini görmedim belki de ondandır!

1 yorum:

Melih SANCAKLI dedi ki...

Bence okul açılışından çok hamam açılışı gibi duruyor. Peştemale benzeyen kıyafetliler de hamamın kesecileri galiba:)

MS