Neyse uzatmayayım; Antalya'dan dönüş yolunda İnsuyu Mağarası'na da uğrayalım dedik, mağara Antalya-Burdur karayolu üzerinde Burdur'a 13 km uzaklıkta. Yoldan içeri girince zaten hemen geniş bir meydan ve otoparka ulaşıyorsunuz, mağaranın girişi de merdivenlerden çıkınca.
Bu kez tedbirli davrandım, ayağımdaki şıpıdık terlikleri çıkarıp spor ayakkabılarımı giydim, çantama ince bir kazak da koydum ve daldık mağaranın içine. Sonra o kazağı hiç giymediğim için dondum ama bunu niye yaptım ya da niye yapmadım sormayın, hiç bir fikrim yok, şu andaki gripli halimi o akılsızlığıma borçlu olabilirim, bu vesile ile kendimi de tebrik edeyim...

Mağarının adının İnsuyu olmasının sebebi şu ki içinde onlarca göl var. 1965'teki keşfinden beri; araştırdığım kadarı ile 1993'te büyük bir araştırma daha yapılmış ve yeni bölümler keşfedilmiş, Atlas dergisi'nde görebildiğim kadarı ile son zamanlarda da yapılmış bazı keşifler var. İlginç olan burada şifalı yer altı suları var ve yıllardır bu suları Burdur ilinin şebeke suyu!!! ve tarım alanlarının sulaması için kullanmışlar, bu da bize özgü saçmalıklardan biri anladığım kadarı ile. Bu yüzden mağarının suları çekilmiş, en büyük gölünün suyu 2 m alçalınca da yeni galeriler çıkmış ortaya. Şimdi onlarda da bilimsel araştırmalar yapılıyormuş, yakında oralar da ziyarete açılabilir. Tabii suların çekilmesi nemin azalmasına ve sarkıt dikit oluşumlarının zarar görmesine neden olmuş biraz da. Elindekini bu kadar hor kullanan millet bir biz varız sanırım, ne diyeyim artık, söyle söyle bitmiyor, her gün yeni bir şey çıkıyor...

Bu arada fotoğrafın solunda gördüğünüz arkadaşlar trabzanlardan atlayıp aşağı göle inen, orada ne yaptıkları belli olmayan (bolca şamata hariç) ve sonra yine tırmanarak yukarı çıkan amaçsız kardeşlerimiz!

İçeride gezerken aşağıdaki tabelayı görünce bir an şaşırdım, oysa şaşırmam saçmaydı, canım milletim her gittiği yere bir iz bırakmaktan hoşlanır, onları da fotoğrafladım, Hasan allah seni bildiği gibi yapsın Hasan!



İnsuyu Mağarası böyle işte. Gidilip gezilmesi keyifli bir yer, mağaradan çıkınca suratınıza çarpan sıcakla biraz şaşırıyorsunuz, keza içeri girince çarpan serinlikle de. Çıkınca bir çay içmek de keyifli hani...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder