9 Eylül 2007 Pazar

Bir daha bu Pazar olmayacak...

20 yıl öncesinden bir rüzgar esti... Üniversiteye başlamamın ilk yıllarından... 17-18 yaşlarından...

Vezneciler'den Laleli'ye doğru uzanan o cadde... Edebiyat Fakültesi binası ve Hadigari... Antropoloji dersleri... Nescafe diye bir mekan... Osmanlıca okuma anahtarı, hala sakladığım... Artık Osmanlıca da biliyorum üstelik. Taksi şoförleri... Onlara hep tıp okuduğumu söylerdim, gülerek anımsıyorum şimdi... Adını hatırlayamadığım bir yerde dans eden iki kişi... Cerrahpaşa... Orada dar bir sokak... Bir ev... "Olmasa Mektubun" diyen Yeni Türkü grubunun sesi... Hiç oynanmayan bir tenis raketi... Hiç çalınamayan bir gitar... İçten içe kıskandığım çok güzel siyah saçları olan bir kız fotoğrafı... Neuchatel Xamax maçı... Balık sırtı bir palto... Bir ada vapuru... Tepelerdeki sapsarı süsen çiçekleri... Karlı bir kış, sıcak bir yaz ve bölük pörçük başka bir çok şey... Çok acı bir olay ve çok mutlu anlar... Yine sesler, yine renkler, yine kokular...

Bu Pazar öylesine büyük bir sürprizle geldi ki, bir daha hiç bir Pazar böyle olmayacakmış gibi geliyor... :) Yaşam insana bazen çok büyük sürprizler hazırlıyor... Hem de çok çok büyük...

7 yorum:

varol döken dedi ki...

hayatta bir pazar tanırım o da babaannemin evinin önündeki çarşamba pazarı...

- abla, senin torun gene domates aşırıyor, kıracam kafasını ha

- varol çocuğum evladım niye böyle yapıyorsun, ben evde sana domates vermiyor muyum?

- veyiyorsun bebene ama ben bu kel amcaya uyuzum, ondan asiriyoyum...

Unknown dedi ki...

xamax maçı,abla ozaman galatasaray'lı ya...

EA dedi ki...

Konuyu saptırmayın lan!

varol döken dedi ki...

ne yapalım oturup ağlayalım mı? biz de geçtik o yollardan, özlem cafe'de ahmet kaya eşliğinde paso okey oynardık, muzlu oraleti ve manyas şişe ayranı süperdi ve tabi bir de kedi lahmacuncusu Meşhur vardı...

- abi senin adın neden Meşhur, lahmacunlar bok gibi

- meşhur olan lahmacunlar değil ki benim!

işte türk'ün özgüveni, işte 4 üniversite bitirse bu anlayışa erişemeyecek kahvehane gençliği...

varol döken dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

pazar güzeldi ama arkasından kara pazartesi geldi... ama neyse kırmızı pazartesi de gelebilirdi:) marquez'i de anmış olalım bir sebeple.

varol döken dedi ki...

kırmızı pazartesi, yüzyıllık yalnızlık'tan çok daha güzel...

aha sonunda hürriyet okuyucu yorumları tadında da yazmaya başladım, allahım ne oluyor bana, biri bana yardım etsin, pazartesilerimi mora boyasın...