17 Eylül 2007 Pazartesi

Koştur koştur...

Ne oldu anlamıyorum, eskiden evden çıkmayan ben, kendimi bir attım sokaklara, iş bir yandan, diğer şeyler bir yandan, evi otel gibi kullanır oldum. Günlüğe de ilgi gösteremedim son zamanlarda, bazen böyle oluyor işte, herşey üst üste geliyor...

Geçen hafta bir tempo geçti. Cuma akşamı CC ile buluştuk. Caddebostan'daki House Cafe'yi kapattık, artık bizi neredeyse kovuyorlardı... CC benim çok çok eskiden, ah ne desem, nasıl betimlesem bilemedim. Onu mevzubahis'e dahi ekleyemedim daha. Söylenecek o kadar çok şey var ki. En iyisi yavaş yavaş konuya girmek. Henüz çok birşey söylemeyeyim...

Cumartesi film çekimimiz vardı, günüm orada geçti. Gizlilik malum, bir şey söylemeyeceğim ama hikayeyi daha sonra unutmazsam anlatırım. Tek söyleyebileceğim Beykoz sırtlarında Mahmutşevketpaşa köyü'nde (ki dünya güzeli bir köy), harika bir noktada, muhteşem bir evde çekim yaptık. Doğa, yeşillik beni büyüledi her zamanki gibi. Yolu bir başka güzel. İki yanı ağaçlıklı yollara deliriyorum ya, orası da rüya gibiydi...

Akşam Fenerbahçe-Rizespor maçına gittik. NÖ sağolsun kartlarını vermişti, yoksa yine gitmezdik ya, ondan önce VD ile Moda'ya gittik, Moda Çay Bahçesi'nde oturduk, sonra yavaştan stada yürüdük, dünyanın en kötü futbol maçlarından birini seyrettik, ben zaten yarı seyrettim, yarı niye geldim buraya diye düşünerek etrafı seyrettim, zaten maç 21:00'deydi, eve perişan yorgun geldim. Bir daha maça gidersem kafamı kessinler. Fenerbahçe artık hiç ama hiç zevk vermiyor. Eskiden stadın şenliği ile idare ediyorduk, artık o da azaldı taraftarın tepkisinden. Vallahi de gitmeyeceğim bak bu da burada belge olsun. :)

Pazar sabahı EE kahvaltıya geldi, mükellef sofra hazırlayıp, kuş kadar yedik, sonra onun yeni aldığı N95 telefonuna bir çok resim ve şarkı yükledik, baktık ben çekime o flüt dersine gecikiyor, koşarak çıktık evden. Bu kez çekim Hayal Kahvesi'ndeydi ama Çubuklu'da. Orada da denizi ve geçen gemileri seyretmekten monitöre bakamadım. :) Gerçi akşama doğru üşüdük ama o manzaraya değdi. Dur daha bitmedi, akşam MH geldi İngiltere'den onunla buluştuk, her zaman gittiğimiz artık gelenekselleşmiş Fish Var akşamlarından birini yaptık, yine yiyemedim doğru dürüst, iştahım kesildi bu ara nedense... :)

Dün akşam eve geldim. 22:30'du. Ramazan'ın en güzel tarafı yollar akşamları çok açık. 15 dakikada Çubuklu'dan İstinye'ye, 20 dakikada İstinye'den Göztepe'ye gelinebiliyor. Ayıp etmeyeyim tabii Ramazan güzel de yolların açık olması en güzel... Hemen yattım. Bitap durumdaydım artık.

Bu akşam da kızlarla buluşuyoruz; ND'nin evinde. Yarın akşam gerçekten eve gideceğim. Gerçekten. Artık yeter. Ama belli de olmaz, belki yine sokaklarda olabilirim, bu sene kaderim böyle sanırım, şikayet etmeyeyim ben kaşındım. 2007 bitse de yine eve girsem. Vallahi yılbaşında evde olmayı dileyeceğim, bak vallahi... :)

Hiç yorum yok: