6 Ocak 2007 Cumartesi

Kısa Kısa 6 Ocak 2007


Bekir Coşkun'un da bugünkü yazısı çok güzel ama artık onu da koymayayım buraya adım kopyacıya çıkacak.
EE'ye blog'dan bahsettim ama henüz açamadı, bilgisayarı 1954 model de, bir odada duruyor!!! Eğer açarsa benim blog'u gören ilk insan olacak. Eh normal tabii :)

Davul çalışmam lazım biraz... Hatta çookk! Vergi iadelerini alalım, eve ped takımı alacağım stüdyoya verdiğim paralarla elektronik davul alırdım ama yani, biraz mantıklı olsam diyorum.

Bu arada yine Sabah'ın 2. sayfasında hani magazin sayfası, bir haber var: Kardeşiyle kız kıza tatile çıktı! Şöyle demek istiyorum buna: Eeeee???? Ne yapayım yani ulan?!

Bol bol stick kontrol çalıştım. Hızlanmam gerek, hızlanmak için parmaklarımın bageti çok daha iyi kontrol etmesini sağlamam gerek. TK yarın beni kesecek. Neyse ki yarın sabah 10'da stüdyoda da çalışacağım. Pazar sabahı 10'da stüdyoya gitmek de aşk ister yani. :)

Bu akşam ailece bir aradaydık, 3 kuzenim, hepsi de 13 yaşındalar ve çok çok azgınlar. Ama onları çok seviyorum. Hep bir aradayken çok eğleniyoruz. Çok uzun zamandır bir aile resmi çekelim diyorduk ve bugün onu da çektik o yüzden çok mutlu oldum. Hatta yukarıdaki resimde tüm ailemi bir arada görebilirsiniz. :))

Bu arada EE blogumu gören ilk kişi oldu ve comment bile yazmış. İkinci de MAY oldu sanırım. Bizim sitenin reklamını yapmışsın dedi. :) Eh herhalde dedim ben de.
Çok çok önemli bir şey oldu, anneannemin evinde dedemin odasında şimdiye kadar hiç görmediğim bir şey buldum. Bu benim çocukluğum boyunca seyrettiğim bir fotoğraf. Fotoğrafta çayır gibi bir yerde yatan bir çoban çocuk var. Çok basit bir şey ama bu resim benim için o kadar önemliydi ki. Yakın arkadaşlarıma hep anlatırım. Oradaki çocuk benim çocukluğumdaki hayali arkadaşımdı ve birlikte yatıp gökyüzünü seyrettiğimizi düşlerdim. Ve! Ve yıllardır dedemin (rahmetli) yatak odasının kapısının üzerindeymiş ve ben hiç bakıp görmemişim onu. Kimse de hatırlayıp söylememiş işte. Onu kapıp eve geldim. Şimdi yatak odamda. O kadar mutlu oldum ki tarifi mümkün değil...

TV'da "The Swan" var. Ben bir türlü anlayamıyorum, fiziksel durum bu kadar önemli mi gerçekten? Sanki insanın psikolojisi fizikselliğini de etkiler gibi geliyor. Hele de bunun bir program haline getirilmesini çok garipsiyorum doğrusu. Ama, rating! Ah şu rating! :)

1 yorum:

zeytin dedi ki...

ayy evet ilk önce ben ziyaret ettim şahane olmuş doğrusu:))))wala çok özendim ben de kendi blog.umu yapmak istedim ama dediğin gibi şu an kullandığım laptop ile nerdeyse imkansız...neyse artık soonaa şeyyettiririz...e hayirli uğurlu olsun dielim, bi uğraş daa buldun, didin dur:))merakla bekliyoruz ekleyecein her yeni yorumunu sekerim...hadi bakalım...