Dün akşamki maçtan çıkardığım sonuçlar şöyle:
Bizim takım oynamıyor, geziniyor.
Bizim takımda işçi yok, hepsi patron, yavaştan yavaştan hareket ediyorlar. Top ayaklarına gelirse ne ala!
Marko; ay pardon Mehmet Aurelio moralsiz, belli. Ama neden?
Yıllardır seyrettiğim Fenerbahçe'den önemli bir fark var. Takımda defans var, forvet yok. Yani demem o ki aman gol yeriz diye değil, ulan gol atamayacağız diye heyecanlanıyor insan.
Gol attık da nasıl oldu anlamadım, adamlar 3 atardı ama çok kötüymüş canım Anderlecht. Bizim belediye takımı bile yener bunları. :)
Hakem de (İngilizdi galiba) bir manyaktı, ilk yarıda boyuna faul çaldı saçma sapan yere, ikinci yarıda düzeldi ama.
Stadda boşluk çoktu. Sanırım kartlardan satılmayanlar var. Kart alma şansımız hala var diye mi sevineyim yoksa tüh kartlar satılmıyor diye mi üzüleyim?
Önümüzde Araplar vardı. Ahmet Hassan'ı seyretmeye mi gelmişler diyecektik ama koyu Fenerbahçelilerdi. :)
Arkamızda da 2 teknik direktör vardı, daha doğrusu biri teknik direktör diğeri yardımcısı. Maç boyunca 10 saniye susmadılar. Sus para vereceğim diyecektim ama utandım.
Önümüzde turkuaz formalı kız da süperdi, hiç küfür etmeden çok sinirlenmeyi başaran bir yapısı vardı, keşke ben de yapabilsem!
Stadda yeni bir trend var, herkes şıkır şıkır fotoğraf çekiyor.
Kıraç'ın yaptığı marş da bir güzel ki ama sözlerinin tek kelimesini bilmiyorum daha.
Roberto Carlos'la ilgili fikrim hala değişmedi. Yani iyi hoş da... Ne yani?
Fenerium'dan çıkış, cehennemden bir telaş çıkış gibi. Fenalık geçirecektim ama yanımda VD vardı, onu zor durumda bırakmamak için dayandım yemin ederim. HG ve AK maça 5 dakika kala çıkalım diye ısrar ettiler, boş yere etmemişler.
Bir küçük bardak su hala 2 YTL. Yuh! demek istiyorum. Ayıp ama hakediyorlar.
Fenerbahçe bana kalırsa bu yıl her zamankinden de kötü ama şov devam ediyor, yalnız benim artık hiç maça gidesim yok vallahi. Galatasaray maçına giderim olsa olsa. Zevk vermiyor takım. Gerçi yine Şampiyonlar Ligi'ne gideriz herhalde. Aman ne bileyim ben! "Aşk cefa ister" işte. :)) Akşam itfaiye kapısının üzerinde bu afiş vardı. Hakikaten tam bizim takıma göre bir söylem. Yazana helal!
3 yorum:
Bu memleketin bir özeti bir aynasıdır Fenerbahçe... Eldeki imkanların hoyratça harcanması, şımarıklığın diz boyuna vurulması, her başarıda en büyük her başarısızlıkta bitiyor yakıştırması... Aynaya bak, ne görüyorsan odur Fenerbahçe...
Bu takımdan Daum'u göndermek için çok uğraştılar... Ben biliyordum Daum'dan öncesini ve izliyorum şimdi de... Her gözü gören arkadaşıma da tavsiye ediyorum, ne olur oturup izlesin takım olmak nasıl bir şey... Yoksa Fenerbahçe elbet ömrü billah Avrupa şampiyonu olamayacak... Tıpkı Türkiye'nin ömrü billah Avrupa Birliği'ne giremeyeceği gibi...
Ne diyordu Hokkabaz'da Mazhar Alanson:
- Acı ama gerçek!
bu sene fenerbahçe çok kötü bir sezxon geçirecek gibi bir his var içimde. zico gitmeden kombine almam bu defa demiştim. ama carlosun gazına aldık gene kombineyi. artık maç seyretmekten ziyade fotoğraf çekmek için stada gidecekmişim gibi bir his var içimde.
özcan
http://boyacicocuk.blogspot.com
Katılıyorum... :)
Yorum Gönder