11 Ağustos 2007 Cumartesi

Mutluluğu nasıl tarif edersin üstad?

Mutluluğu nasıl tarif edebilirsin ki?

Yani yağmurlu bir günde işe gitmek yerine evde, camın önünde oturup, en sevdiğin kitabı okurken ayakların da sıcacık kalorifere değerken mutluyum diyebilir misin? Ya da yemyeşil ağaçların çevrelediği bir yolda yavaşça araba ile giderken hafif bir yağmur çiselese ve açık camlardan içeri toprak kokusu dolsa ve güzel bir müzik çalsa hafiften ve çok ama çok güvendiğin birisi kullanıyor olsa arabayı, daha mutlu olduğun bir an olabilir mi? Ya da çok uzun zaman önce kırdığın ve aramaya bile cesaretin olmayan insanın telefonunu çaldırdığını duysan ve kalbin yerinden çıkacak gibi çarpsa bir an tereddüt içinde cevap verirken ve sana kırgın olmadığını anlasan sesinden daha mutlu olamazdım demez misin acaba? Şöyle bir şey de olabilir örneğin: çok ama çok büyük bir maddi sıkıntı içindeyken tesadüfen aldığın bilete en büyük ikramiye çıksa ve bütün sıkıntıların o an bittiğini hissetsen bu da dünyada en mutlu olabileceğin an olabilir belki de. Ya da çok uzun zamandır hayalini kurduğun bir şey başına gelse ve ona sarıldığın an, kollarının arasında yatarken mutluluktan o an öleceğini düşünsen ve gözlerini kapatmaktan çekinsen kaybolacağından korkarak ve belki de bir daha aynı anın hiç tekrarlanmayacağını bilsen ama yine de dünyanın en mutlu insanı olsan. Ya da ne bileyim çok emek verdiğin diplomayı almak için sahneye çıktığında o yürüyüşü yaparken ve seni çok özel birilerinin gururla seyrettiğini bilsen ve o bir kaç adım boyunca dünyanın en mutlu insanı olduğunu düşünmez miydin? Belki de herşeye rağmen sevdiğin insanla birlikte yarattığınız insan yavrusunu doğurduğun an onu kucağına verdiklerinde ve o minicik, korunmasız şeye ömür boyu göz kulak olmak için kendi kendine yemin etsen ve kendini çok ama çok yetersiz hissetsen ve çaresiz ve korkak ve sevdiğin elini tutarken ve birlikte ona bakarken tarif edilemeyecek kadar mutlu olduğunu hissedersin herhalde. Ya da en bedbaht halinde çok sevdiğin biri iki tane uçak bileti ile gelse sen tüm ümidini kesmişsen gitmekten ve İtalya'ya örneğin gidiverseniz elele hiç beklenmedik bir anda, mutluluk ona benzer bir şey olabilir mi?

Mutluluk gerçekte nedir ki? Birçok kısacık anın anılarda kalan ve zaman zaman anımsanan yansımaları mı? Güvenle, sıcaklıkla, sevgiyle, ışıkla, kokularla birleşen...

Hiç yorum yok: