26 Ağustos 2007 Pazar

Hükümeti ben kurmalıyım!..

Evet. İddia ediyorum. Hükümeti ben kurmalıyım. Kendim için birşey istiyorsam da namerdim. Gerçekten bak! Ama ben başbakan, seçtiğim kişiler de kabine olursa (hatta cumhurbaşkanı da var kafamda) o zaman bu memleket kurtulur. Bu kadar eminim kendimden...

Şimdi kabineyi açıklıyorum: Buradan kendilerine de çağrı yapıyorum. Herkes bana programını, hedeflerini yazacak, ben de buradan yayınlayacağım. Çok da ciddiyim, bak bu meseleyi ciddiye alın tamam mı? Güleni yolarım!

Cumhurbaşkanı: Annem; bu görevi ondan daha fazla hakkıyla yapabilecek bir insan tanımıyorum gerçekten. Topunu atar diğer ülkelerin, anayasanın, protokolün. Ona çok güveniyorum bu görev için.

Başbakan: Bendeniz. Gayet planlı, programlı ve onurlu bir başbakan olacağıma söz veriyorum. Mal varlığımı da açıklayayım: Hiç bir şey. İki dönem sonunda hiç bir şey olarak kalmazsa da asın beni. Yemin ederim, mutlu ölürüm, "ulan hakettim ben bunu, şerefsizmişim" diyerek...

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı: Teyzem DK. Beni, ben müsait değilken de en iyi temsil edecek kişi olacaktır. Üstelik diğer bakanları da idare edebilecek yönetim yeteneği kendisinde fazlasıyla var. Memleketin bana göre en önemli 3 sorunu olan; adalet, milli eğitim ve maliye bakanlıkları da direkt kendisine bağlı olacak. O da bana tabii. :)

Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı: BS. Yemin ederim kendi parasıymış gibi idare eder hazineyi. Kime ne gerekiyorsa o kadar, yok öyle devletin parasını çarçur etmek. Herkes üzerine düşen vergiyi ödesin bak nasıl artıya geçiyor hazine. Basamaklı vergi sistemi getireceğiz. Bütün vergi memurları, kontrolör ve tahsilatçılarının maaşlarını da 7.000 lira yapacağız, bugünün parası ile. 5 yılda bütün faiz borçlarımızı da öderiz. IMF'nin kıçına da bir tekme atarız. Güle güle!

Hükümet Sözcüsü ve Kadın, Çocuk ve Aileden Sorumlu Bakan: VD. Objektif ve insalcıl bir bakış açısıyla bu görevi hakkıyla yapacağından hiç şüphem yok. Zaten bu bakanlığın adı aslında "Toplumsal İlişkiler Bakanlığı" olmalı bana kalsa ama şu meseleleri halledelim de önce. Öyle inşallah... Kendisini aynı zamanda "Hükümet Sözcüsü" olarak da atıyorum. Çünkü yerli yabancı gazetecilerin saçma sapan sorularına en güzel cevapları kendisinin vereceğinden hiç şüphem yok! :)

Adalet Bakanı: SY. Annemin arkadaşı ve Türkiye'nin en iyi avukatlarından. Düşüncenin suç olmadığı, saçma sapan 5 kuruşluk tazminatların olmadığı, adil ve hızlı bir yargılama sisteminin oturtulması konusunda çok başarılı olacağına inanıyorum. Yargıç ve savcıların eğitimi, çok yüksek yaşam standartlarına kavuşması, açık çek maaş almaları, tüm yasaların yeniden gözden geçirilip düzenlenmesi, insan mutluluğuna ve suçu minimuma indirmeye dayalı bir sistem hayal ediyorum. Suçtan delile değil, delilden suça ulaşılan, son teknolojinin kullanıldığı bir sistem. Davaların bir kaç hafta içinde tamamlandığı bir sistem.

Dışişleri Bakanı: ES. Sadece 3 yabancı dil bildiği için değil, hem uluslararası politikada uzlaşmacı ama onurlu bir yol çizebileceğine güvendiğim, hem de kültürüne, görgüsüne, bilgisine kefil olabileceğim için.

Milli Eğitim Bakanı: ND. Fikirleri, adil bakış açısı ve anlayışı ile bence yeni nesillerin hakettikleri eğitimi almasında en iyi çözümleri geliştirecektir. Hem zarif, hem de demir bir lady olacağından hiç şüphem yok. Bütün öğretmenleri özel eğitime tabii tutacağız, maaşlarını mutlu yaşayacak seviyeye getireceğiz, yaşam standartlarını yükselteceğiz. En küçük köye kadar fırsat eşitliğine dayalı bir eğitim sistemi getireceğiz. Mesleki eğitime ağırlık vereceğiz. Araştırmacı, analiz yapan, sorgulayan bir eğitim olacak. Sınıflarda en fazla 20 kişi olacak. Gerekirse memleketin en önemli kaynakları buraya akıtılacak. Din gibi, müzik gibi, resim gibi göreceli ve şahsi konularda zorunlu eğitim olmayacak. İsteyen bunları seçmeli ders olarak alabilecek... Ve daha binlerce şey tabii.

Milli Savunma Bakanı: AA. Dayımdan daha iyi bu işi yüretibilecek adam olamaz. Tecrübeyse tecrübe, zekaysa zeka. PKK falan, 6 aya kadar tepeler hepsini. Biter gider o iş. Askerliğin daha profesyonel olarak, daha teknolojik olarak yapılan ve sadece "ha, ha!" demeye dayalı birşey olmamasını, öldürmek değil, savunmak için yapılmasını sağlayacağını düşünüyorum. Bir de işinde gücünde olan insanların zorla hayatlarından zaman çalarak asker yapılmasının engellenmesi de önemli tabii...

Maliye Bakanı: HG. Ona da bu görevde çok güveniyorum. BS ile çalışmaya ne der bilmiyorum ama aynı tarafta çalışınca çok başarılı olacaklarını biliyorum. HG çok başarılıdır bu konuda, Ali'ninki Veli'ye, Veli'ninki Mehmet'e. :) 2 seneye kadar düzlüğe çıkarız yemin ederim.

İçişleri Bakanı: GG. 3 aya kalmaz asayiş berkemal olmazsa hiç bir şey bilmiyorum. Muma çevirir herkesi. Cezaevleri öyle sıkılaşır ki yemin ederim kimse suç işlemek istemez. :) Polisin eğitim ve kültür düzeyini artırmak için büyük bir seferberlik başlatılması, hümanist ve adil bir sistem kurulması için Hazine desteğinin maksimuma çıkarılması ve bu insanların yüksek bir yaşam standartına kavuşturulması için çalışacak bir bakanlık olacak burası.

Bayındırlık ve İskan Bakanı: HS. Sadece mühendis olduğu için değil tabii. Hem çalışkanlığı ile hem de bu işteki bilgisi ile bence bu görevi hakkıyla yapacak kişidir. Burada yapılacak öylesine çok iş ve o kadar komplike projeler var ki. Gecekondulaşmanın tamamen engellenmesini, o insanların insanca yaşanan özel siteler yapılarak oralara yerleştirilmesi, yeşil alanların arttırılmasını mı diyeyim, devlet arazilerinin mide bulandıracak şekilde dağıtıldığı yerlerden geri alınmasını mı?

Sağlık Bakanı: NÖ. Evet bu onun alanı. Ama sadece bu yüzden değil insana değer verdiği için onu bu göreve atıyorum. Herkesin eşit muamele gördüğü, insana insan gibi davranıldığı hastaneler, mutlu doktor, hemşire, hastabakıcılar ve son teknoloji. En ücra yerlere kadar herkesin aynı hizmeti alabildiği bir sistem yaratacağız el birliği ile.

Ulaştırma Bakanı: MAY. Karayollarının hakimiyeti kalkacak bir kere. Demiryolu yapılacak, metro yapılacak, hava taşımacılığı yaygınlaşacak. Ulaştırmanın insan taşımak da demek olduğunu yeniden hatırlatacak çözümler geliştireceğiz. Her konuda temel felsefemiz "insan mutluluğu". Sal kamyonları sokağa, tıkıştır insanları minibüslere, yok öyle yağma...

Tarım ve Köyişleri Bakanı: OS. Buraya Osmanlıca Hocamı uygun gördüm. Kendisi ne der bilemem ama bu görevin altından hakkıyla kalkacağından eminim. Tarihçi olmanın da artılarını kullanacaktır mutlaka. Şu ağalık sistemini ortadan kaldıracak, toprak reformu yapacak, tarım yapana hakkını vereceğiz ve mutlaka ve mutlaka insan sağlığını önemseyen, son teknolojiyi devreye sokacağız.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: SG. Kendisi teyzem olur. İnsanca bir çalışma sistemi ve emeklilik sistemi konusunda kendisine çok güveniyorum. Zaten maliye bakanlığının sisteminin iyi işlemesi ile bu konularda çok büyük gelişme kaydedeceğiz. Kimsenin utanmaz bir şekilde sahtekarlık yapmasına, işverenlerin SSK'dan para kaçırmasına, insanların ölen babasının maaşını almasına da gerek kalmayacak kadar adaletli ve insanca bir sistem olacak.

Sanayi ve Ticaret Bakanı: Buraya benim eski başkan yardımcım TE'yi uygun gördüm. Hem kafasının ticarete inanılmaz yatkın olduğunu bildiğimden hem de yaratıcı ve gerçekçi çözümler üretebileceğinden. Bir kere ülkenin her yerine sanayileşmeyi yayacağız, yok öyle ülkenin en verimli topraklarına hoop fabrika kondurmak. Çorak yerlere fabrika, verimli topraklara tarım, orman vs.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: İşte zurnanın zırt dediği yer. HU. Bu bakanlık, Türkiye'nin elinde olan ama millete peşkeş çekilen, üzeri kapatılan, iyi değerlendirilemeyen tüm kaynaklarını ne pahasına olursa olsun devreye sokacağı gibi komşularımızla da onurlu bir ilişki içerisinde kaynaklarımızı eşit paylaşmamızı sağlayacak.

Kültür Bakanı: MH. Bu da en önemli bakanlıklardan biri bana kalırsa. Sadece öz kültür değerlerimizin bunca yozlaşmasına acilen bir son verilmesi değil, toplumsal gerilememizin en önemli sebeplerinden birinin kendi kültürümüze yabancılaşmamız olması. MH'nin terazi adaleti ile hem batılı anlamda çağdaşlaşmaya giden yolu çizecek çözümler üreteceğine hem de öz kültür değerlerimizle barışmamız yolunda adımlar atacağına güveniyorum.

Turizm Bakanı: Bence kültür bakanlığı ile birlikte çalışamayacak kadar önemli bir bakanlık. O kadar çok yapabileceğimiz şey var ki. Bürokrasiyi azaltarak, kaynaklarımızı doğru kullanarak, sadece denizi güneşi değil, elimizdeki muhteşem cephaneyi doğru yerlere aktararak dünyada en fazla turizm geliri elde eden ülke olmamız işten bile değil. Bu göreve EE'yi uygun gördüm. Hem bu konudaki bilgisi ile hem kültürü ile bence çok başarılı olacaktır. Büyük kampanyalar yapacağız hem de çok büyük...

Çevre ve Orman Bakanı: MG. Kendisi eniştem olur. Konuyla direkt ilgisi olmamasına rağmen, araştırmacı kişiliğiyle, sakinliği ile konuya hemen hakim olacağına, çalışmak için doğru insanları seçeceğine ve acil sorunlara başarılı çözümler üreteceğine inanıyorum. Yakında çöl olacağımızı göz önünde bulundurursak en büyük sorumluluklardan birini de kendisine yükledim, vallahi kolay gelsin, ne diyeyim...

Kabine hep benim seçtiğim insanlar olunca tabii akrabalar, arkadaşlar oldu. Kadrolaşma dedikleri böyle oluyor sanırım. Ama ne yaparsın, kaçınılmaz. Güvendiğim insanlarla çalışmak istiyorum, ben de haklıyım. Haydi bakalım, projeleri bekliyorum. Göreve ben adayım diyen başkaları olursa da açığım, gerekirse kadro değişiklikleri yaparız. :) Kim daha heyecanla, canla başla çalışacaksa o gelsin valla, bilemiyorum...

2 yorum:

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

hasssiktir ulan beni bs ile çalışmaya zorlayamassın...bana uygun gördüğün bakanlık bumu?
halkla yakın ilişkiler,porno film bakanlığı falan yokmu yaa...kredi ve yurtlar bakanlığı bile olur..yada yabancılar şb.müdürlüğü de olur..:) çok öperim cnm