21 Haziran 2007 Perşembe

Günün Yemeği

Eve geldim, bu akşam Ayşe Abla bizde, baktım ses seda yok, eh elbette; CSI Miami oynuyor :)) Annem Horatio'ya konsantre olmuş, Ayşe Abla da ses çıkarmadan ve de hiç bir şekilde hiç bir şey anlamadan ekrana bakıyor... Manzara müthişti... Neyse 15 dakika sonra dizi bitti, oh rahat ettik, konuşabiliriz diye ellerimizle "çak" yaptık Ayşe Abla'yla... :)) Ayşe Ablam bizim yardımcımız, 20 senedir bize gelir, en fakir zamanlarımızda para almadan bile gelmiştir, annem gibidir, hatta annemin bile annesi gibi, yalnız annemden 2 yaş küçük :)) Çak hareketinden de anlaşılacağı üzere Ayşe Abla batı kültürünün simgelerine karşı çok açık bir insan, örneğin telefonu da "bay baaayy" diyerek kapatır. :)) Her neyse annemin dizisi bitti, Ayşe Abla'nın "Kaybolan Yıllar" dizisi başlamadan önce yemek telaşı başladı. Yemek de karpuz ve peynir tabağı... Bildiğimiz karpuzun yarısını birlikte götürdüler, şimdi bir dizi daha başlayacakmış, Ayşe Abla dizi delisi olmuş... :)) Ben karpuza bayılırım, ama artık eskisi kadar çok yiyemiyorum çok şişiriyor. Çocukken dilim dilim karpuz yerdim, delirirdim karpuz için ama çocuk olduğumuz için midir nedir, sanki o zamanlar karpuzlar daha güzeldi, üstelik çekirdekleri dev gibi ve simsiyahtı, onları civcivlerin ağzına tıkabiliyordun ya da tavukların, çok güzel yiyorlardı. :)) Ya işte böyle, yaz günleri bizim evin temel yemeği karpuz kavun, bugün de istisna olmadı... Ay diziyi kaçırmayayım ben :))

Hiç yorum yok: