19 Haziran 2007 Salı

"Oğluna ayakkabı alacaktı..."

Posta Gazetesi'nin ön sayfasında, sağ alt köşede bir haber... Aşırı makyajlı, yaşama bağlılığı bakışından belli bir kadın fotoğrafı... Onun üzerinde bir tabuta dokunan, belli ki dedesinin kucağında, küçük bir oğlan çocuğu fotoğrafı... Ankara'daki Anafartalar Çarşısı bombalamasında ölen bir kadın ve onun çocuğu... Haber şöyle:

... saldırıda yaralanan Hülya Develi de (21) dün Ankara Çubuk'ta toprağa verilirken 6 yaşındaki oğlu İbrahim "Annemi istiyorum" diye ağladı.
Hülya Develi, 15 yaşında ailesinin zoruyla evlendirilmişti. 1 yıl sonra boşandı ama ailesi reddetti. Ankara'ya taşındı ve bir gecekonduya yerleşti. 4 yıldır bir gazinoda konsomatris olarak çalışıyordu. 3 gün sonra doğumgününü kutlayacak olan oğluna ayakkabı almak için Anafartalar Çarşısı'na gitmişti. Hülya ölmeseydi, 1 Haziran'da gazinodaki işini bırakıp kendine yeni bir hayat kuracaktı...

15 yaşında kadın olmak zorunda ol, 21 yaşında 6 yaşında bir oğlun olsun, muhtemelen hoşlanmadığın bir işi yapmak zorunda kal, kurtulmak için hayaller kur, o sırada pisi pisine öl... Söyleyecek ne var... Bütün bunların bir anlamı olduğu mu? Kadere karşı gelinmez olduğu mu? Bir şey söylemek gerekiyor mu? Bilmiyorum... Tek bildiğim çocukların annesiz babasız kalması ve insanların pisi pisine ölmesi çok ama çok yüreğimi yakıyor...

1 yorum:

Elvan Egemen dedi ki...

Ee yani ebru ben sana ne diim????ben bu haberi okumamıstım, ha yani yazdııın ve öğrendiim ii oldu!!!A be insafsız, benim gibi acılı salçalı şeylere salya sümük bırakan birine daa buyuk ceza olamazdı aksam aksam!!
Neyse acıma yetime gelir......ne! demisler:)))Bu cok ulvi lafı kendime felsefe edinmeye çalışıp ilk egzersize burdan başliim bari:)Bu arada laf aramızda ben buraya ilk yorum yazdıımda, biyerlerden giriş yapıp sifre aldııma inanmışım neremden uydurmussam,sonrada sifremi unuttuma inanıp yazamıorum die denememistim bile..bu aksam ebru yine teknoloji özürüme mırıldanarak önümü açtı,ii de yapmadı,yazar dururum ben artık:)))