29 Temmuz 2007 Pazar

Ne olacak bu Fenerbahçenin hali?

Dün akşam Fenerbahçe'nin adını söylemeyi başaramadığım o Ukrayna takımı ile yaptığı hazırlık maçına gittik. Çok uzun yıllardır ilk kez numaralıya gittim, güzelmiş (yeni hali tabii). Ama Fenerbahçe için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Fenerbahçe hep aynı Fenerbahçe, bir tek Roberto Carlos değişmiş desem haksızlık etmiş olmam sanırım, öbürlerinden hiç bir şey anlamadım çünkü. Oyun o kadar yavaş tempo ile oynanıyordu ki, futbolcular ay yüzeyinde yürüyor diye dalgamızı bile geçtik. 1. yarı bitmek bilmedi diyebilirim. 2. yarının başında ise o kadar uykum geldi ki neredeyse kafamı dizlerime koyup uyuyacaktım ama kıyamadım. Taraftar da hem az hem sessizdi. Roberto Carlos'u kesin doldurmuşlardır, bizim taraftar şöyle ateşli, böyle ateşli diye ama dün hayal kırıklığına uğramış olabilir. Gerçi kendisinin de bir kaç klas hareketi dışında ben pek bir şeyini görmedim. Sol kanatta Kezman oynamadı, gezdi desek yeridir. David yine fena değildi sanki. Ama en iyiler bana kalsa Aurelio ve Serdar'dı. Uğur da iyiydi, nitekim çok klas bir gol attı. Tam bizimkiler oynamaya başlamıştı 85. dakika oldu ve bir gol yediler. Taraftar olarak hararetle alkışladık karşı takımı. Ondan sonra da maç bitti zaten. 25 ml'lik bir suya 2 lira vermek acaip koydu, sonradan NÖ'nün aynı suya 1,5 lira, MD'nin ise 1 lira vermiş olması daha da koydu. Bilsem ki iyi bir yere gidecek, yeni Roberto Carlos'lara, Avrupa Şampiyonluğuna falan yarayacak, ses etmeyeceğim ama öyle bir durum da yok. İnsanı enayi yerine koyuyorlar, ayıpladım. Yine de stadda olmak güzel, taraftarın yorumlarına kulak misafiri olmak da güzeldi. Hele önümüzdeki bej pantalon, kahverengi bej çizgili gömlekli beyi seyretmek daha da güzeldi. Kendini hakem sandığından el hareketleri ve doğal ıslıkla maçı bitirdi. Hakem de onu dinledi, 30 sn. sonra bitirdi maçı. Biz de çıktık artık. Haydi bakalım yeni sezon hayırlı olsun.

Hiç yorum yok: