1 Temmuz 2007 Pazar

Komple, komple, komple bitiğiz...

Komple paramız yetmiyor... Komple denk gelmiyor kredi kartı borçları ile gelirimiz... Komple hesaplarda beş kuruş para yok, para biriktirmeye niyet var ama güç yok... Hiç kimse hakettiğini kazanmıyor, gençler 25 yaşında müdür olamadı diye yanıyor...

Komple sıkılıyoruz... Yapacak çok şey var ama psikolojimiz yetmiyor... Komple çıkıyoruz evden sabah, komple çökük bir ruh hali ile giriyoruz içeri... TV var, internet, DVD, home cinema sistemleri, dergiler, gazeteler, kitaplar, oyunlar ama yok yok yetmiyor... Daha çok istiyoruz...

Komple aşk yok... Hiç kimse dengini bulamıyor... El ele tutuşuyorsun, öpüşüyorsun, hatta daha da ileri gidiyorsun ama sevgili olamıyorsun, yeni trend herkesle birlikte olup, hiçkimseyle birlikte olmamak... Komple aşk arıyoruz, komple koşa koşa kaçıyoruz bağlanmaktan...

Komple yönetimden şikayetçiyiz... Ama komple ilgisiziz kimin ülkeyi nasıl yönettiğine, parça parça satışa çıkardığına, ülkece onurumuzun gururumuzun ayaklar altına alınmasına, en önemli fırsatların kaçmasına... Paçozluğun toplumsal kültürü virüs gibi sarmasına...

Komple kararsızız... Komple AB'ye girmeyi istiyoruz, aslında tek umurumuzda olan vize derdinden kurtulmak... Komple gezmek tozmak, az çalışmak istiyoruz ama bağlıyız köleleştiren sistemin bize dayattığı banka borçlarına, kredi kartına yapılan 12 taksitlere...

Komple yarışma programı seyrediyoruz, ha bir de dizi... Komple umurumuzda değil okumak yazmak, düşünmek, tartışmak... Tartışılmaya değer tek konu mankenler, diziler, yarışma jürileri, bir de ünlülerin selülitleri...

Komple pop dinliyoruz... Komple komple komple bitiğiz... Komple komple komple tikiyiz...

Helal olsun Burak Kut'a, son senelerde toplumun nabzını bu kadar tutan bir parça çıkmamıştı!!!

Hiç yorum yok: