Bir spagettiyi büktüğünüzde (kırmak değil ama bükmek) en az 2 yerinden kırıldığını biliyor muydunuz? Asla ikiye kırılmıyor, en az 3'e kırılıyor yani. Ben bilmiyordum biraz önce öğrendim. Bir şey daha öğrendim ki; spagetti meselesini öğrendiğim Numbers dizisinden öğrendim bunu da: Her şeyin bir anlamı olması gerekmez! Bunun üzerinde düşündüm biraz önce...
Hakikaten her şeyin bir anlamı olması gerekir mi? Her şeye illaki bir anlam yüklemeye ve açıklamaya çok meraklı bir insan olarak kendimi düşündüm. Belki de bazı şeyler sadece oluyordur, yani, sadece gelip geçiyordur. Ya da sadece yaşaman gerekiyordur ya da bilmen gerekiyordur. Bu söylediklerim bir yere varacak mı? Tam emin değilim :))
Bugün sadece bir görüşmem vardı, o da olmadı. Çünkü oraya vardığımda aslında öyle bir görüşme olmadığını öğrendim. Nasıl bu kadar yanlış anlaştığımıza şaştım, o sıcakta o kadar yürüdüğüme kızdım. Bu şimdi benim başıma niye geldi, buradan almam gereken ders nedir diye düşündüm bütün gün... Biraz önce dizinin sonunu seyrederken kafama dank etti. Belki de bir anlamı yoktu, belki de bir açıklaması, öğrenmem gereken bir ders falan yok. Sadece yaşandı işte. Üzerinde bu kadar uzun boylu düşünmeye değecek bir şey mi? Hiç değil aslında...
Ne yoracaksın kendini... Yaşamaya bak... Bak güneş batıyor yavaştan ve hafif de bir esinti var balkonda, bir de cacık yaptım Datça zeytinyağı ile... Güzel bir kitabım da var.... Başka ne ister ki insan? Bak yaşamana. :))
2 yorum:
Ebru, geri geeeeeeeeeeeeel!!!
Canım benim yaa, özledim sizleri şimdideenn!
Yorum Gönder